30 Ağustos 2018 Perşembe


Oktoberfest Geliyor!



Alana girdiğimizde sol tarafta eski traktörlerle adete top atışı edasında motor sesleriyle şov yapıyorlardı.Bu alan kültürün en eski halini yaşamak isteyenler için görülmeye değer. Oktoberfest ziyaretçilerini devasa çadırlarda ağırlıyor. Üstelik bu çadırlarda sadece bira değil çeşitli içkiler de sunuluyor. Biz epey dolaştıktan sonra çadıra geçmeye karar verdik. Neredeyse bütün çadırlar dolmuştu. Bir süre sonra boş yer bulabildiğimiz için şanslıydık.İlerleyen saatlerde çadırlar dahil festival alanı oldukça kalabalıklaştı. Birçok farklı kültürden gelen onca insanın bu harika ortamda hiçbir  güvenlik endişesi hissetmeden herkesin eğlendiğini görmek oldukça sevindirici.


Resim yazısı ekle


Oktoberfest Almanya’nın Bavyera eyaletinde olan Münih kentine düzenlenen festival’dir. Almanlar Oktoberfest’i dünyanın en büyük halk festivali olarak adlandırıyorlar. Adından dolayı çoğumuz Ekim Festivali ya da  bira bayramı olarak düşünüyoruz fakat bu mükemmel oluşum aslında 1810 yılında  Bavyera Prensi Ludwig ile Prenses Therese’nin evlilik şerefine düzenlenmiş. Festival alanının ismi de prensese atfedilerek  Theresienwiese-Therese Alanı- olmuş. Bu kutlamalar her yıl daha da büyümüş ve bugün tüm dünyayı içine alan bir festival alanına dönüşmüş.Oktoberfest Alman kültürü özellikle Bavyera ayaletini tanımak ve yerinde görmek için önemli bir fırsat.



Kostüm partisi değil dirndl. Kültürü yaşatmak için eski çağlarda Alman kıyafeti olan dirndl giyiniyorlar.Ben de kaptım bir ekose desenli kırmızı beyaz renk dirndl.Genç yaşlı her kadının üzerinde bu geleneksel kıyafeti görebilirsiniz.Bazı erkekler ise yine eski tip bahçıvan pantolon ve şapkayla eski çağlardaki görüntüyü yakalamak istemişler.Bu kıyafetlere Lederhosen deniyor. Sadece Oktoberfest’te değil şehirde dolaşan birçok kişinin üzerinde bu geleneksel kıyafetleri görebilirsiniz.Münih ve çevresinde farklı renk ve desenlerde dirndl ve Lederhosen satan birçok mağaza var.


 Enfes lezzet bretzel! Yumuşak ve hafif çıtır kıvamıyla Alman simidi diyebiliriz.Üzerinde iri tuzlar olan  bu lezzeti Oktoberfest çadırında tatmadan geçemedik. Balık da mükemmel bir tercih. Bu yıl 22 Eylül Cumartesi başlayacak olan festival 7 Ekim Pazar günü son bulacak.

Büyük kurabiyeler,Oktoberfest’te dikkat çeken görsellerden biri. Üzerinde ben bir prensesim,ben prensim, seni seviyorum gibi çeşitli notlar yazıyor. Kurabiyeleri boynuna takıyorlar.

Oktoberfest için bira, geleneksel kutlamalar, kıyafetler bir yana çocuklu aileler için bir de heyecan ve hız severlerin buluştuğu büyük alana yayılan şahane Lunaparklar kuruluyor. Sevdiğiniz tüm eğlence araçlarının tadını çıkarın derim. -Yetişkinler için içmeden önce-. Çocukların da doyasıya zaman geçireceği birbirinden eğlenceli  aktiviteler var.Şimdilerde Lunapark olmayan bir oktoberfest hayal edilemiyor.


Festival müziksiz olur mu? Çadırlardaki herkesin şarkı söyleyeceği kadar büyük alana yaılan müzik sesleri doyasıya eğlendiriyor.İnsanlar müzik eşliğinde dans ediyor ve festivalin tadını çıkartıyorlar.





 

Oktoberfest’e yolculuk yaptık, Gidecek olanlar, gitmek isteyenlere diyeceğim bu büyülü anların keyfini çıkarın!

24 Ağustos 2018 Cuma

Gizli Dünya Madagaskar


Gizli Dünya Madagaskar 


Madagaskar İnsanoğlunun keşfedemediği pek çok doğa mucizesini saklıyor. Resmi adı Madagaskar Cumhuriyeti. Dünyanın 4.büyük adası adası olan Madagaskar adeta gizli dünya.Yeryüzündeki hayvan türlerinin %5’ini sadece bu ada ülkesinde görebilirsiniz. Tropik sahilleriyle meşhur Ülkenin en büyük kenti ve başkenti Antananarivo, yerel halk Tana olarak tabir ediyor.




Bu güzel adanın aslında dünyanın en yoksul, en az gelişmiş ükelerinden biri olması oldukça üzücü.Ülke genel olarak pek kalkınmamış. Ada ziyaretçileri için konaklama ve restoranlar var fakat ulaşım ve altyapı sorunu aşikar. Haliyle şehir içerisinde ulaşım uzayabiliyor. 3 tekerlekli motorlar ve 3 tekerlekli bisikletler ada içerisinde ulaşım için çok yaygın. Taksiler de tercih edilebilir fakat taksimetre yok pazarlık edilerek ücret belirleniyor. Sabit duraklı dolmuşlar da var, bu araçlara arka kapıdan binilip inilmesi yerel halkı hiç de şaşırtmıyor.



Meşhur filmde olduğu gibi adaya gider gitmez Lemurlar, oynayan hayvanlar’ın karşılama yapması bekleniyor fakat  adada sıtma  ciddi sorun.İklim dolayısıyla sinek kovucular yakılması kaçınılmaz oluyor. Ada halkı tuvalet konusunda da hiç seçici davranmıyor, ihtiyacı gelmesi durumunda olduğu yere tuvaletini yapmaktan çekinmiyor.
Ada’da evlerin çoğunda elektrik yok denecek kadar az. Elektriği genel olarak çevredeki dükkanlardan satın alıyorlar. Çamaşırlar da doğal kaynak sularının olduğu alanda yıkanıyor ve etrafa serilerek kurutuluyor.


Başının üzerinde taşımak tabiri adeta adada can bulmuş.Halk eşyalarını başının üzerinde taşıyor.Aklınıza gelebilecek her şeyi.Çuval, çamaşırlar, çeşitli aletler.

İklimden dolayı bolca muz ağaçları görmek mümkün.Üstelik çoğu da ekilmeye ihtiyaç duyulmadan kendiliğinden oluşan ağaçlar. Ada kakao, vanilya ve kahve cenneti olarak biliniyor. Bir de ada baobab ağaçları ile meşhur. Gövdelerinin içi suyla dolu olan baobablar yangında kendini gövdesindeki suyla koruduğundan yok olmama özelliği vardır. Adete ölümsüz ağaç. Dünyanın çeşitli yerinden bu ağaçları görmek için bir çok turist bölgeyi ziyaret ediyor.

Resmi dili Malagaşça olarak bilinmesine rağmen ülke uzun yıllar Fransa etkisinde kaldığından Fransızca da resmi dil olarak kullanılıyor. Lemurlar bu ülkeye has bir hayvan türü. Maymun cinsinden geldiği söyleniyor ama maymun değiller. Madagaskarda Lemurlar türlerinden dolayı koruma altına alınmış.

Madagaskar dünyanın hiç bir yerinde görülemeyen eşsiz bir doğaya ve sıcak halkının oluşturduğu bir kültür ile kesinlikle görülmeye değer yerler arasında.






22 Ağustos 2018 Çarşamba

Masal Ülke Finlandiya



Son günlerde dünyanın en mutlu ve yaşanabilir ülkelerinin başında yer alan karı kışı masal tadında yaşanan ülke olan Finlandiyayı konuşacağız.  Baltık Denizi kıyısında Kuzey Avrupa Ülkesi olan, 5,5 milyon nüfusu nefes kesen doğal güzellikleri ,tarihi yapıları ve birbirinden harika şehir parklarına ev sahipliği yapıyor. 





Yüzlerce adadan meydana gelen bu ülke’de yaz kış ayrı güzellikte yaşanıyor.
Başkenti Helsinki olan Finlandiyada eğitim İlkokuldan Liseye kadar ücretsiz. Eğitim sistemi oldukça geliştiğinden toplumun eğitim seviyesi  çok yüksek. Ulusal diller Fince ve İsveçce olmasına karşın ülke’nin büyük çoğunluğu İngilizce biliyor.

Bir çok kamu kuruluşunda hizmet Fince, İsceçce ve İngilizce veriliyor. Dolayısıyla Fince bilmeyenler ilk etapta ingilizce yoluyla kolayca anlaşabiliyor.
Eğitim demişken; Ülke yöneticileri sadece sınav fabrikaları yoluyla çocukları zorlamaktan ziyade karakter, direnç ve iletişim becerilerini geliştirmek için eğitim anlayışını benimsediklerini iletiyorlar.




Finlandiya şehir ve doğa’nın içiçe olduğu bu ülke’de kısa mesafeli yolculuklarla göl kenarlarına şehir parklarına ulaşılabiliyor, bu da mutluluğu arttıran sebeplerden olsa gerek.Yazın güneşin doğanın keyfini doyasıya çıkarıyorlar. Soğuk ve kış ayları yerel halkın hayatlarını olumsuz etkilemiyor, tersine karla içiçe oluyorlar. Soğukta nasıl yaşanır onu da çözmüşler, kışın buz tutan denizde bir yandan kayakçılar, kızakçılar kışın ve karın tadını çıkartırken diğer yanda denizin ortasına sıcak su havuzunda yüzenleri görmek mümkün.



Ülke’nin %90'lık alanı ovalardan meydana geliyor. Dümdüz ormanlık alan. 6 ay karlı olan bu ülke 6 ay karsız bir iklime sahip.
Ülke’de mutlu yaşamayı tetikleyen unsurlardan biri de adalet kavramı oldukça gelişmiş. Eşitlik yasası çok önemli. Ülke yasaları cinsiyete dayanarak ayrımcılık yapmayı yasaklamaktadır.Erkeğe kadından daha fazla maaş ödenemeyeceği veya kadın çalışanın gebe olması nedeniyle işten çıkartılamayacağı gibi önemli hususları var.

Gebelik demişken; sosyal devlet alayışı benimsendiğinden yeni doğan her bebeğe belirli ayı geçtikten sonra bir paket içerisinde bebek kıyafeti yardımı yapılıyor. Ailelerin mali  durumuna bakılmaksızın yeni doğan bebeklerin tamamına gönderiliyor. Ayrıca hanedeki çocuk sayısına göre ek ödeme yapılıyor. Çalışan gebeler için doğumdan iki ay öncesine kadar maaşın %70 ödenecek şekilde doğum iznine ayrılabiliyor. Doğumdan 9 ay sonra yine maaşın %70’ı ödenerek izin kullanılabiliyor. Belirli kesintilerle 9 ay izini 2 yıl’a çıkarmak mümkün.
Finladiyada haftalık çalışma saati 37,5 saat. Euro kazanıldığından alım gücü oldukça yüksek. Ekonomisi de gelişmiş bir ülke.



Finlandiya dendiğinde akla ilk gelenlerden biri de Kuzey ışıkları.Finlandiya’da yaz aylarında  güneş 73 gün boyunca batmazken kış mevsiminde de 51 gün boyunca doğmaz. Kuzey ışıkları yani adını Şafak Tanrıça’sı Aurora’dan alan Aurora Borealis. Bilimsel konuşmak gerekirse Dünya’nın manyetik alanı Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sunucu gökyüzünde ortaya çıkan doğal ışımalardır. Ülke’nin Kuzeyi’nde yer alan Lapland bölgesinde sıcaklıklar -50dereceye kadar düşebiliyor. Finlandiyanın karla kaplı beyaz örtüsü üzerinden büyülü ışıkların süzüldüğünü birkaç dakikalığına da olsa görebilirsiniz. Bu ışımaları Finlandiya ve kutuplara yakın diğer bölgelerden görmek mümkün.




Oktoberfest Geliyor! Alana girdiğimizde sol tarafta eski traktörlerle adete top atışı edasında motor sesleriyle şov yapıyorlardı....